Şunun için hikaye: Esra, Leo, Robin

**Bölüm 1: Büyülü Kış Günü**
Köy, kışın bembeyaz bir örtüyle kaplanmıştı. Her yer, beyaz karlarla örtülüydü ve her nefes bir buğu gibi havada dans ediyordu. Esra, bahçe kapısında neşeyle zıplıyordu. Uzun kahverengi saçları rüzgârda dalgalanırken, kehribar renkli gözleri parlıyordu. İçinde müzik, sanat ve dans aşkıyla dolu büyük bir hayal vardı.
Hemen yanındaki Leo, 2 yaşında, beyaz saçları ve koyu kahverengi gözleriyle, hayvanları çok severdi. Her sabah kuşları izlemek için bahçeye fırlardı. "Bak Esra! Bir sürü kuş var!" diye sevinçle bağırdı. Küçük Leo, parmaklarıyla kuşları gösterirken, Esra gülümseyip, "Onlara bir şarkı söyleyelim mi?" dedi.
Biraz ileride, 9 yaşındaki Robin, orta boy kahverengi saçları ve koyu kahverengi gözleriyle arabalarla oynamaktan çok keyif alıyordu. "Beni süper kahraman gibi düşünün! Araba yarışı yapacağım!" diyerek kış güneşinin altında kollarını açtı.
Bir gün, çocuklar bahçede kar topu oynarken, aniden bir şey oldu! Karlar arasında kocaman bir kardan adam belirdi. Esra, şaşkın ve heyecanlı bir sesle, "Bu harika! Büyülü bir kardan adam!" dedi. Leo ve Robin, heyecanla etrafında dönmeye başladılar.
Kardan adam, neşeyle gülümsedi. "Benim adım Frosty, karın gücüyüm!" dedi. Çocuklar birbirlerine bakarak, "Gerçekten mi?" diye sordular. Frosty, büyük gözlerini açarak, "Evet, küçük dostlarım! Ben karın içindeki sihirli dünyanın bekçisiyim!" dedi.

**Bölüm 2: Macera Başlıyor**
Frosty, parlayan gözleriyle çocuklara döndü. "Küçük dostlarım, karın içindeki sihirli dünya benimle birlikte keşfetmek ister misiniz?" diye sordu. Esra hemen cevap verdi, "Biz hayaller kurarız, haydi başlayalım!" Leo da neşeyle, "Hayvanlarla oynamak çok eğlenceli!" diyerek zıpladı. Robin ise, "Ben süper kahraman gibi uçmak istiyorum!" dedi, süper kahraman pozları yaparak.
Dört arkadaş, birlikte gece boyunca muhteşem bir yolculuğa çıktılar. Ay ışığında parlayan ağaçlar, dans eden karlar ve etraflarında uçuşan hayvanlar eşliğinde büyülü bir dünya keşfettiler. Frosty, "Unutmayın! Asla pes etmeyin!" diyerek onlara cesaret verdi.
Ancak bir süre sonra, çocuklar fark etti ki Frosty’nin yüzü biraz erimeye başlamıştı. Kalp atışları hızlanan Esra, "Frosty, ne olacak?" diye endişeyle sordu. Frosty, gülümsemeye çalışarak, "Sabah yaklaşırken, benim zamanım doluyor. Ama birlikte olduğumuz için mutluyum!" dedi.
Leo, "Ama biz daha çok şey görmek istiyoruz!" diye bağırdı. Robin de, "Pes etmeyeceğiz, Frosty!" dedi. Çocuklar ellerini Frosty’nin etrafında birleştirerek, "Biz birlikteyiz!" diye haykırdılar. Ve böylece, büyülü bir maceranın eşiğindeydiler.

**Bölüm 3: Anılar ve Yeni Başlangıçlar**
Güneş, yavaşça doğarken Köy’ün üstüne yayılmıştı. Esra, uykusundan uyanıp pencereyi açtığında, dışarıda bembeyaz bir kar manzarası gördü. Sıcak güneş ışınları karın üzerinde parlıyordu. Ama içinde bir eksiklik hissediyordu. 'Frosty...' diye fısıldadı.
Leo, hemen yanına geldi. 'Abla, ne oldu?' diye sordu, beyaz saçları ışıkta parlıyor, koyu kahverengi gözleri merakla dolmuştu. Esra, 'Frosty’yi düşündüm. Onunla geçirdiğimiz gece harikaydı!' dedi. Leo, 'Ama biz onu hep kalbimizde taşıyacağız, değil mi?' diye ekledi, yüzünde bir gülümseme belirdi.
Tam o sırada, Robin kapıyı çaldı. 'Hadi oyun oynamaya çıkalım! Dışarıda çok eğlenceli şeyler var!' dedi. Esra ve Leo, hemen dışarı çıktılar. Ancak akıllarında hala Frosty vardı.
Dışarıda, karın üstünde yürürken Esra bir şey fark etti. 'Bakın, burada bir kar tanesi var!' dedi. Tanesi, güneş ışığında parlayan bir yıldız gibi görünüyordu. 'Bu, Frosty’nin bize bıraktığı bir hatıra olabilir!' dedi. Leo heyecanla, 'Bunu alalım ve ona bir şeyler yapalım!' dedi.
Çocuklar, kar tanesini nazikçe eve taşıdılar. Annesi Wej, onları sevinçle karşıladı. 'Nasılsınız çocuklar? Ne buldunuz?' diye sordu, gülümseyerek. Esra, 'Bize Frosty’yi hatırlatan bu kar tanesini bulduk!' dedi. Wej, gözlerini kısarak, 'Ne güzel! Frosty’nin sizi mutlu ettiği anıları saklamak önemli,' dedi.
O gün boyunca çocuklar, Frosty için bir anı kitabı hazırlamaya karar verdiler. Esra, resim yapmaya başladı. Leo, karla oynamaktan bir hayvan resmi çizdi. Robin ise, süper kahraman gibi bir kardan adam çizmeye karar verdi. 'Frosty gibi, ben de süper kahraman olacağım!' diye gülümsedi.
Gece olduğunda, çocuklar kitaplarını tamamladı. Esra, kitabı sayfalarını açarak, 'Artık Frosty’yi hep hatırlayacağız!' dedi. Leo, 'Evet, her seferinde onu anacağız,' diye ekledi. Robin, ellerini havaya kaldırarak, 'Asla pes etmeyeceğiz, Frosty!’ dedi, bütün neşesiyle.
Ertesi sabah, çocuklar dışarı çıktıklarında muhteşem bir sürprizle karşılaştılar. Komşuları, bir kardan adam yapmıştı! 'Bunu Frosty için yaptık!' dediler. Çocuklar sevinçle zıpladı. 'Bize Frosty’yi hatırlatıyor!' Esra, 'Kardan adama Frosty ad ını verelim!' dedi. Herkes razı oldu.
Çocuklar, gün boyunca kardan adamla oynadı, soğuk havada gülüp eğlendi. Yanlarında hep Frosty’nin hatıraları oldu, her zaman kalplerinde onun neşesi ve sevgisi vardı. Böylece, her kış geldiğinde, kar yağdığında Frosty’yi anmak için hep bir araya geleceklerdi.
Gece olunca, çocuklar anneleri Wej'in yanına oturdular. Wej, onlara kış masalları anlattı. Sonra, Esra, 'Frosty’nin hatırasını hep koruyacağız, değil mi?' dedi. Robin, 'Evet! Asla pes etmeyeceğiz!' diyerek, yastığına başını koymadan önce bir kez daha Frosty’yi hatırladı. Leo da, 'Frosty her zaman bizimle!' diye fısıldadı.
Ve bu şekilde, Esra, Leo ve Robin, kışın her yeni günü geldiğinde Frosty’nin büyülü dünyasını kalplerinde yaşattılar. Onunla geçirdikleri macera, onları asla pes etmeme ruhuyla doldurdu. Her kar tanesi, bir hatıra, her kış, yeni bir macera demekti.
Çocuklar, birbirlerine baktılar ve 'Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz!' dediler. Gülümseyerek, yeni maceralara hazırlandılar. Ve hatırladılar ki, anılar asla erimez; kalplerde, dostluklarda, sevgi dolu anılarda hep canlı kalır.
